Bir zamanlar, eski Yunan topraklarında, güzellik ve bilgelik tanrıçası Athena, Athena şehrinin koruyucusu olarak biliniyordu. Athena, tanrıların en akıllı ve cesur olanı olarak tanınırdı ve şehrin en değerli hediyesini sunmak için büyük bir mücadeleye girmişti.
Yunan tanrılarına göre, bir şehir tanrıların lütfuyla gelişirdi ve bu şehirde bir tanrı veya tanrıçanın koruyuculuğuna sahip olması gerekiyordu. Bu nedenle, Athena'nın şehri koruma hakkını kazanmak için diğer tanrı ve tanrıçalarla yarışması gerekiyordu. Athena’nın karşısında Poseidon, denizlerin tanrısı bulunuyordu ve o da şehre denizle ilgili bir hediye sunmayı planlıyordu.
Büyük bir toplantı düzenlendi ve tüm tanrılar bu yarışmayı izlemek üzere toplandılar. Athena ve Poseidon, şehrin sakinlerine en iyi hediyeyi sunma konusunda yarışacaklardı. Şehir halkı, bu hediyelerin hangisinin
daha değerli olduğunu seçmek için davet edilmişti.
Poseidon, denizlerin derinliklerinden bir su kaynağı ortaya çıkardı. Bu su, hem tatlı hem de bol miktarda olmasına rağmen, şehre herhangi bir fayda sağlaması için çok uzaklarda ve ulaşılması zordu. Halk su kaynağının ne kadar etkileyici olduğunu düşündü, ama bir sorun vardı; Poseidon'un hediyesi, günlük yaşamları için hemen bir yarar sağlamıyordu.
Athena ise daha sessiz bir şekilde, şehrin merkezine gitti ve büyük bir taşın üzerine elini koydu. Bu taş, kısa sürede yeşil bir zeytin ağacına dönüştü. Zeytin ağacı, hızlı bir şekilde büyüdü ve meyveleri şehre sağlık, besin ve yaşam enerjisi sağladı. Şehir halkı, zeytin ağacının sunduğu nimetlerin hemen farkına vardı. Zeytinlerin besleyici değeri, ağacın gölgesi ve odunlarının kalitesi, şehre büyük yarar sağladı.
Tanrılar, Athena'nın sunduğu hediyenin şehir halkı için uzun vadede çok daha faydalı olduğunu kabul ettiler. Poseidon, denizlerin hediyesinin geçici olduğunu ve halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamadığını kabul ederek Athena’nın zeytin ağacını ödüllendirmeye karar verdiler. Böylece Athena, şehrin koruyucusu olarak onurlandırıldı ve şehre zeytin ağacının adı verildi: Athena.
Bu olaydan sonra, zeytin ağacı, hem şehre hem de tanrıça Athena'ya olan minnettarlığın simgesi haline geldi. Athena'nın şehri koruma ve refahını sağlama konusundaki bilgelik ve cömertliği, tüm zamanların en önemli mitlerinden biri olarak anılmaya devam etti.
Zeytin ağaçları, bu eski efsanenin hatırası olarak her zaman değerli kaldı ve Athena'nın bilgelik ve koruyuculuğunun sembolü olarak kabul edildi.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.